Tasavvuf Ehline Bir Soru
Yukarıdaki ayetlerde olayın meydana geldiği mekan cennet olarak ifade edilmiştir. Muhatap ise öğreticisi Allah (CC) olan ve eşyayı iyi bilen Adem (AS)’dır. Bu konumdaki bir varlığı, üstelik her türlü nimet elinin altındayken ve kendisine tükenmeyen olanaklar sunulmuşken hangi vaad ile yoldan çıkarabilirsiniz? Ona sonsuzluktan, melik olmaktan ve tanrıyla birlikte olmaktan öte neyi vaad edebilirsiniz ?
1. Ârif: Manevi tecrübeyle marifet ve hakikat mertebesine ulaşan sûfî. “Tanıyan, bilen, vâkıf ve aşina olan, halden anlayan” gibi manalara gelen ârif, daha çok tasavvufta kullanılan bir terimdir. Ârif’in bilgisine mârifet denir. Mârifet, kelam ve felsefe ilminde eş anlamlı olarak umumiyetle bilgi manasına kullanıldığı gibi mârifetullah şeklinde ve Allah hakkındaki bilgi içinde kullanılmıştır. Tasavvufta ise Allah’a dair olan bilgi başta olmak üzere bütün varlık ve olayların mahiyeti hakkındaki bilgiye mârifet denilmiş ve ârif (ehl-I mârifet) ile âlim arasında açık bir ayrım yapılmıştır. (TDV İslam Ansiklopedisi “ÂRİF” maddesi c. 3 – s.361)
2. “Rabbiniz’in mağfiretine, ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun.” (Âli İmran 133)
3. “Ey İnananlar! Siz kendinize bakın; doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir.” (Maide 105)
4. “Bedevilerden, Allah’a ve ahiret gününe inanan, sarf ettiğini, Allah katında ibadet ve resulun dualarına nail olmağa vesile sayanlar da vardır. Bilin ki, verdikleri onlar için ibadettir. Allah, onlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz bağışlar ve merhamet eder.” (Tevbe 99)
5. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, “Mü’minin ferasetinden çekinin, çünkü o Allah’ın nuruyla görür.” buyurmuştur. (Tirmizî, Hicr suresinin tefsiri, 6. cilt)
6. “Toptan Allah’ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalplerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar.” (Âli İmran 103)
7. “Onlar o kimselerdir ki inanmışlar ve kalpleri Allah’ın zikri ile yatışıp mutmain olmaktadır. Bilin ki kalplerin yatışıp mutmain olması Allah’ın zikri iledir.” (Ra’d 28)
8. İnanıp yararlı işler yapan kimseler cennetlik olanlardır, onlar da orada temellidirler. (Bakara 82) 9. Bunlar Allah’ın yasalarıdır. Allah’a ve resulune kim itaat ederse onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş budur. (Nisa 13)