Yazar Hakkında
Suleymaniye Vakfi
Süleymaniye Mimarisinin Kültürel Temelleri
Nebilerin insanlara getirdiği dinin özü, Allah’tan başkasına köle olmamaktır. Allah’tan ve Allah’ın uygun gördüklerinden başkasına boyun eğmemelidir. Bu, hürriyetin doruk noktasıdır. Bu inanç, fırsat eşitliğinin, teşebbüs hürriyetinin sosyal etkinliklere katılmanın, kişiliği geliştirebilmenin, kısacası bütün hak ve hürriyetlerin teminatıdır. Bu sebeple Peygamberler ırk, soy, zenginlik, cinsiyet, mevki ve makam ayırımı yapmadan herkese kucak açmışlardır. Kendileri için bir şey istememiş, herkesin derdine çare olmaya çalışmışlardır. Allah katında en üstün kişi, onun emir ve yasaklarına en çok uyan takva sahipleridir. Kimin daha çok takva sahibi olduğunu yalnız Allah bilebileceğinden her kes bir başka müslümanın kendinden üstün olabileceğini düşünür. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin Medine’de yaptırdığı ilk bina Peygamber Mescididir. Burası üstü kapalı bir çıkmaz sokak gibidir.
Eşlerine ait odaların kapısı buraya açıldığı gibi etrafında yer alan evlerin kapısı da ilk zamanlar oraya açılırdı. Bu demektir ki, kadın erkek, genç ve ihtiyar her kes oraya günün her saatinde rahatlıkla girebilmekteydi. Necran’dan gelen Hırıstiyan heyet orada kabul edilmiş, kendi dinlerine göre ibadet yapmalarına ve orada yatmalarına izin verilmiştir. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem burada beş vakit namaz yanında müslümanlarla sohbetler ediyor, inen ayetleri açıklıyor, kadın erkek herkesin sorusuna cevaplar veriyordu. Toplantılar orada yapılıyor, İslam devletini ilgilendiren her türlü karar orada alınıyordu. Evsiz barksız fakir müslümanlar da mescidin arkasında bulunan ve Suffa adı verilen yerde barınıyorlardı. Burası İslam’ın ilk eğitim ve öğretim kurumudur.
Nebi aleyhisselamdan sonra İslam’ı bütün dünyaya yayan, devletin siyasî, hukukî, ekonomik ve sosyal yapılanmasını sağlayan, uluslararası ilişkileri hukukî temele oturtan Sahabiler burada yetişmişlerdir. Peygamber Mesicidi, sıfırdan en üst seviyeye kadar bir eğitim ve öğretim kurumu olmuştur. Süleymaniye Camii de Peygamber Mescidinin bir çok fonksiyonunu yerine getirmek için kurulmuştur. Sıbyan mektebinden, eğitim ve öğretimin en üst seviyesine kadar bütün kurumlar bu külliyede yer almıştır. Okutulan derslerin önemli bir kısmı caminin içerisinde okutulurdu. İsteyen herkes bu ders halkalarından birisine oturur, dersi dinleyebilirdi. Kimbilir nice alimin kabiliyeti, tesadüfen oturduğu böyle bir halkada ortaya çıkmıştır. Burada eğitim ve öğretim kurumları ile halk gerçedank anlamda bütünleşmiş, ilim adamları halk nezdinde de saygıdeğer bir yer elde etmişlerdir. Zaten burada halka yönelik kürsü dersleri ve ilim halkaları da vardı. Külliyede yer alan hastane, imarethane, darüzziyafe, misafirhane… gibi sosyal tesisler de halkın buralara olan ilgisini canlı tutmuştur. Büyük mescidlere cami de denir. Bu kelime günümüz Arapçasında üniversite anlamında da kullanılır. Çünkü üniversiteler, hep bir caminin etrafında oluşmuştur.
Cami eğitim ve öğretimin vazgeçilmez mekanıdır. Süleymaniye Camii bu açıdan incelenince her bir pencerenin ayrı bir oda gibi yapıldığı, binanın çok sayıda ilim halkasının kurulmasını mümkün kıldığı, balkonların ve bahçenin dinlendirici özelliklere sahib olduğu görülebilir. İşte Süleymaniye Külliyesi, insanları kucaklayan, onlara kişilliklerini geliştirme frsatı verin, sınıf ayırımını kabul etmeyen, Allah’tan başkasına köle olmayı ortadan kaldıran İslam dininin birleştirici, kaynaştırıcı ve bütünleyici havasına uygun bir yapıdır. İşte Süleymaniye Külliyesinin mimarisi bu kültürel temele dayanır.
İlgili Yazılar
-
EŞ CİNSELLİK KONUSUNA BAKIŞ
25 Ekim, 2024 -
Tefsirciler Nasıl Tarihselci Oldu?
1 Şubat, 2024 -
Benî Kureyza Esirlerinin Akıbeti
10 Nisan, 2018 -
Savaş Esirleri ve Cariyelik
2 Kasım, 2015 -
İnsan ve Varlıklar Alemi
3 Aralık, 2012 -
İslamiyet İçinde Alevilik
10 Kasım, 2009 -
Süleymaniye Mimarisinin Kültürel Temelleri
6 Ekim, 2009 -
Osmanlı’nın Çöküş Devrinde Din – 1
29 Eylül, 2009 -
Örneklerle Osmanlı’da Ceza Yargılaması
29 Eylül, 2009 -
Osmanlı’da Yargının İşleyişi
29 Eylül, 2009