Yazar Hakkında
Suleymaniye Vakfi
‘Gezi’ Olayına Bakış
Bir Müsülman Kur’ân, insanlığa yol haritası olarak gönderilmiş bir kitaptır. Kur’ân, hayatı ve olayları yorumlar. Şifreleri çözer. Hayatın temel yasaları hakkında bilgiler verir. Sorulara cevap, sorunlara çözümler sunar. Kur’ân ayetleri ile hayatın olayları arasında 4 tür bağlantı kurulabilir:
1-Ana Bağlantı,
2- Yan bağlantı,
3- Uzak Bağlantı,
4- Derin bağlantı. Şimdi bu Gezi olayları ile ilgili bağlantılara hep birlikte bakalım.
BAĞLANTI NOKTALARI:
1- Gezi olayında “ağaç” üzerinden hareketle sosyal fitne çıkarılmıştır. Ağaçların kesilmesi ya da sökülmesi bahane edilerek, adata ağaçtan kuvvet alınarak, meşruiyyet kazanılmaya çalışılmıştır.
2- Gezi olayında faiz lobisi, Yahudi destekli iç ve dış kuvvetler, yabacılar vs yer almıştır. Bu yönü ile bir ihaneti içermektedir.
3- Bu olayda belli bir mekan muhasara altında kalmıştır.
4- Gezi olayı sürecinde yaşananlar ile sonradan ortaya çıkan bazı gelişmeler, gezicilerin asıl hedefelerini ortaya çıkarması açısından çok ilginç olmuştur. Gezi olayını, Haşr Suresi 5. ayetle birlikte anlayalım: Haşr Suresi, Yahudi Nadir Oğullarının ihanetleri sebebi ile Medine’den sürülmelerini konu almaktadır. Kaynakların verdiği bilgiye göre, Nebimiz Medineye göç edince önce şunları yapmıştır:
1- Mescid-i Nebevi’nin inşaatı,
2- Medine Pazarının Kuruluşu,
3- Nüfus Sayımı
4- Medine Anayasası. Medine Anayasanın kurucu unsurları arasında, Muhacirler, Ensar ve Yahudiler yer almakta idi. Yahudiler 3 kabile halinde yaşıyorlardı.
1- Kaynuka Oğulları (Altın Ticareti yaparlardı)
2- Nadir oğulları (Hurma Bahçeleri vardı),
3- Kurayza Oğulları.
Bu üç Yahudi kabilesi, Nebimizin Medineye hicreti öncesinde Medine Araplarını sömürüyorlardı. Medineli Araplar, Evs ve Hazrec kabileleri olarak ikiye ayrılmışlardı. Aralarında yüzyıllardır süren Buas savaşları vardı. Yahudiler, bankerlik yapıyor ve bunları finanse ediyordu. Nebimizin gelişi ile birlikte bu sömürü bitmişti. Araplar islamı seçerek kardeş olmuşlardı. Bir kısmı da münafıklık yaparak Yahudilerle Müşrikler arasında gidip geliyorlardı. Uhud savaşı henüz bitmişti. Bu savaşta Nebimizin mübarek dişi kırılmış, Müslümanlardan 70 kişi şehit düşmüştü. Müslümanlar, son anda Allah’ın yardımı ile yok olmaktan kurtulmuşlardı.
Uhud Savaşı dönüşü Nadir Oğulları ihanet etmişti. Medine Anayasasından kaynaklanan bir yükümlülüğü yerine getirmemiş, diğer taraftan Nebimize suikast düzenlemişlerdi. Bu olaylar üzerine Nebimiz hurma ve tarımla uğraşan Nadir Oğullarının mahallesine ordusunu göndererek muhasara altına almıştı. Nadir oğulları kalelerine çekilerek, günlerce direndiler. Kalelerinden dışarıya çıkmadılar. Münafıklar ve bazı müşrik kabilelerinin yardımına ve sözlerine güvenerek günlerce direnmişlerdi. Nihayet Nebimiz bir strateji ortaya koyarak direnişi şöyle bitirimişti: Emre göre, Yahudi kalelerinin pencerelerinden dışarıya bakan cephelerinden dış bahçelerinden belirli ağaçların kesilmesine başlandı. Kaynakların verdiği bilgiye 7-8 adet ağaç, belirli noktalardan kesildi. Kesilecek ve kesilmeyecek ağaçlar belirlenmişti. Bu kesilen 7-8 ağaç, Nadir Oğullarının kalelerinden çıkmasına yetmişti. İnlerinden dışarıya çıkmışlardı. Bu çıkışın ardından hemen Medine’den sürülmüşlerdi.
Başta Yahudiler ve münafıklar olmak üzere dedikodu ürettiler ve ağaç üzerinden Müslümanlara ve Nebimize hakaret ettiler: “Ağacın günahı ne? Sizler kendiniz ıslah edici olarak, düzeltici olduğunuzu söylüyorsunuz. Öyleyese bu ağaçların suçu ne ? !” diyorlardı. Yüce Rabbimiz Haşr Suresi 5. Ayetinde bununla ilgili olarak şöyle buyurdu: “Hurma ağaçlarından herhangi birini kesmeniz veya olduğu gibi kökleri üzerinde dikili bırakmanız hep Allah’ın bilgisi içinde, planına, iradesine uygundur. Bütün bunlar fâsıkları, âsileri, bozguncuları rezil etmesi içindir. ” Bu ayet, bu içeriği ile ne kadar da güncel değil mi? Küfür ve şirk psikolojisi, ne kadar da birbirine benziyor? Bakara 118’de buyrulduğu gibi; “Kalpleri birbirine benzedi. ” (Taşabehet Kulubühüm). BU OLALAYLAR NİYE OLUR ? Sosyal çalkantılar, savaşlar ve buna benzer olaylar hep birer sebebe dayanırlar.
Enfal Suresi 36-37. Ayetleri birlikte okuyalım: “Şüphesiz inkar edenler, mallarını Allah’ın yolundan insanları alıkoymak için harcarlar ve daha da sarf edeceklerdir; ama sonra içleri yanacak, acıları onlara dönecek ve hem de mağlup olacaklardır. Bu, Allah’ın, temizi murdardan ayırması ve murdarları üstüste koyup hepsini yığarak cehenneme yerleştirmesi içindir”. Hakikaten de bütün pislikler bir yerde toplanmıştır. Ayrıca Gezi Parkının pisliklerle dolu olması ne kadar da büyük bir benzerlik arz ediyor. ! Allahu Ekber…! İşte yaşayan Kur’ân …! , İşte hak ile batılın savaşı… ! İşte temizler ve işte pislikler…!
İlgili Yazılar
-
Kur’an’a Göre Sosyalizm ve İslam
8 Haziran, 2024 -
Hikmetli Kur’an Çalışması
5 Ağustos, 2021 -
Düzenden Düzen Çıkar
26 Ekim, 2015 -
İbrahim Gökçe’nin Oruç Sevinci
9 Temmuz, 2015 -
Kur’ân’ın Tanımladığı Müslüman
20 Mart, 2015 -
Kur’an’ın Anlaşılmasıyla İlgili İki Problem
2 Şubat, 2015 -
Metafiziğe – Felsefeye Eleştirel Bakış
20 Ocak, 2015 -
“Tevrat, Zebur ve İncil’e Bakışımız”
2 Ocak, 2015 -
Namaz İbadeti ve Detayları
2 Ocak, 2015 -
Adet Döneminde Cinsel İlişki
14 Mart, 2014